Mavi Gözlü Dev Güzel Sözleriyle Büyülüyor
Nazım Hikmet 20. yüzyılın en önemli Türk şairlerinden biri olarak kabul edilir. Hem şiirleriyle hem de siyasi duruşuyla dikkat çeken Nazım Hikmet edebiyat dünyasında ve toplumda derin bir etki yaratmıştır. Onun hayatı eserleri ve politik duruşu Türk edebiyatının önemli bir parçasıdır. Başarılı yazarın güzel sözler paylaştığı pek çok edebi eser mevcuttur.
Nazım Hikmet 20 Kasım 1901 tarihinde Selanik’te doğdu. Babası Hikmet Bey Balkan Savaşları sırasında Selanik’i terk etmek zorunda kalan bir devlet memuruydu. Annesi Leyla Hanım ise Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde modernleşme hareketlerine aktif olarak katılan bir kadındı. Nazım Hikmet’in ailesi kültürel ve siyasi çevrelerde etkin bir şekilde yer aldı ve onun gelecekteki siyasi duruşunu şekillendirmekte etkili oldu. Gençken Nazım Hikmet fal anlamı ve fallara ilgiliydi
Nazım Hikmet gençlik yıllarında şiirle tanıştı ve kısa sürede edebiyata olan ilgisini keşfetti. 1921 yılında İstanbul’da Siyasal Bilgiler Okulu’na kaydoldu ve bu dönemde sosyalist fikirlerle tanıştı. Daha sonra Moskova’ya gitti ve Komünist Enternasyonal’in öğrenci bölümünde eğitim aldı. Bu süreçte siyasi görüşleri daha da şekillenen Nazım Hikmet komünist bir duruş benimseyerek siyasi şiirler yazmaya başladı.
Nazım Hikmet’in şiirleri aşk insanlık özgürlük ve sosyal adalet gibi evrensel temaları ele alır. Şiirlerinde sıradan insanların yaşamlarını ve onların duygularını yansıtırken toplumsal adaletsizliği ve ezilenlerin çığlığını dile getirir. Aynı zamanda modernist bir dil ve imgeler kullanarak şiirlerine özgün bir tarz katar.
Nazım Hikmet Siyasi Duruşu
Nazım Hikmet siyasi duruşu nedeniyle de tanınır. 1938 yılında Türkiye’ye döndüğünde komünist görüşleri ve siyasi faaliyetleri nedeniyle hükümet tarafından hapse atıldı. Hapis hayatı boyunca şiir yazmayı sürdürdü ve Memleketimden İnsan Manzaraları gibi önemli eserlerini kaleme aldı. 1950 yılında hapisten çıktıktan sonra ise sürgüne gönderildi ve 12 yıl boyunca Moskova’da yaşadı.
Nazım Hikmet sürgün hayatı boyunca da şiirler yazmaya devam etti ve uluslararası alanda büyük bir üne kavuştu. Eserleri yurtdışında da yayımlandı ve pek çok dilde çevirileri yapıldı. Nazım Hikmet Türkiye’ye dönemedi ve 3 Haziran 1963 tarihinde Moskova’da hayatını kaybetti. Ancak ölümünden sonra da eserleri ve fikirleri Türkiye’de ve dünya genelinde önemini korudu.